İnternet, sanal dünyanın büyüyüp
globalleşmesi yaratıcılığın merkezini sıkıcı ofislerden çıkarıp hackathon
yarışlarına taşıdı. Bugünün “iş geliştirme müdürleri” şanslarını daha çok hackathon
yarışmalarında deniyor. Takım çalışmasıyla ortaya çıkan yeni teknoloji
fikirleri ise dünyamızı değiştirmeye devam ediyor.
Bugünün koşullarında şirketlerin sürdürülebilir başarıyı
yakalaması için artık yalnızca var olan ihtiyaçlara yönelik çözüm ve hizmet
üretmeleri yeterli olmuyor. Ortada hiç olmayan, o güne kadar konuşulmamış hatta
bilinmeyen ihtiyaçları tespit etmek ve bu ihtiyaçlara herkesten önce cevap
vermek sürdürülebilir olmanın en temel yollarından biri. İşte son dönemde Türkiye’de
de oldukça popüler hale gelen Hackathon kültürü de böyle gelişti ve
yaygınlaşmaya devam ediyor. OpenBSD ve Sun pazarlama ekiplerinin
bağımsız olarak düzenlediği etkinliklerle 1999 yılının Haziran ayında başlayan
bu kod yazma kampları zamanla daha büyük teknoloji şirketlerinin
etkinlikler düzenlemeye başlamasıyla popüler hale geldi. Adından da anlaşıldığı
gibi hack ve marathon kelimelerinin birleşiminden oluyor.
Kullandığımız mobil uygulamalarının eklediği güncel özellikler ağırlıklı olarak
bu yarışmalarda geliştiriliyor. Facebook’ın like butonu bunun için güzel
bir örnek.
Neden Hackathon düzenlenmeli?
Hackathonların bu denli yaygınlaşmasının temelinde ürün
ve fikir geliştirmek kadar yaratıcı kişileri şirket bünyesine dahil etme amacı
da yatıyor. Bunu futbol kamplarında, alt yapıda oynayan genç futbolcuları
izleyen antrenörlere benzetebiliriz. Yıldız futbolcular nasıl ki ağırlıklı olarak
bu kamplardan çıkıyorsa, yıldız fikirler de şimdilerde hackathonlardan çıkıyor.
Hackathonların bazı temel prensipleri oluyor. Örneğin,
zaman sınırı bunlardan biri. Zaman sınırı ile yarışmacılar baskı altına
alınıyor. Böylece kişiler konfor alanlarından dışarı çıkarak, bir an önce o
konforlu alana geri dönme hevesiyle çok daha yaratıcı çözümler ortaya koyabiliyor.
Hackathonlar genel olarak 1 ila 3 gün sürüyor. Ancak istisna olanlar ve bir ay
sürenler de var. Bir başka prensibi ise takım çalışması aranması. Yani bireysel
olarak katılım söz konusu değil. Böylece yeni bir fikir için beyin fırtınası
yapma yeteneği artıyor. Fikrin sunulması da önemli. Etkinliğe katılan ekip
sayısına bağlı olarak yapılan sunumlara zaman sınırlaması konuluyor. Sunumların
2 ila 5 dakika arasında tamamlanması bekleniyor.
Her hackathonda ortaya konan fikirler jüri tarafından
değerlendirmeye alınıyor. Yapılan sunumda ortaya konan ürünü jüriye
kullandırmak önemli bir püf nokta… Kullanıcı deneyiminin çağımızın en önemli
başlıklarından biri olduğu gerçeği gün gibi ortada… Kazanan yeni fikrin
ödüllendirilmesi de hackathonların olmazsa olmazlarından. Ödül genellikle para şeklinde
verilse de işe alım, hediye çeki gibi ödüller de verilebiliyor.
Hackathonların konusu var mı?
Bazı hackathonların konusu belli oluyor. O konuda fikir
geliştirmek isteyenler takım halinde başvuruda bulunarak hackathona
katılabiliyor. Bu tür hackathonlarda o konuyla ilgili çözümlerin sunulması
bekleniyor. Ancak bazı hackathonlarda sınırlama yok. Takımlar diledikleri bir
konuda yenilikçi fikir ve çözümlerini geliştirip jüriye sunabiliyorlar.
Hackathon ne gibi avantajlar sunuyor?
Kod kamplarının en önemli özelliklerinden biri herhangi
bir kazanç elde etme amacının bulunmaması ve şirketlerin reklam yapma kaygısı
taşımaması. Ancak şirketlere çok önemli katkılar sundukları aşikar. Beyin
fırtınalarının oldukça şiddetli estiği bu tür etkinliklerde en önemli avantaj
ev sahibinin tabi. Neden mi? Belirlenen konudaki inovatif projelere rahat bir
şekilde ulaşabiliyor da ondan. Ayrıca yeni çalışanlar edinebilmesi ve şirketini
sürdürülebilir kılacak geleceğin fikirlerine kapı açması da cabası...
